Bu, geçmişle gelecek arasında, sıkışmış ve sıkılmış insanların anakronik bir maraz nedeniyle mırıldandığı 'küf kokulu bir nostalji çağrısı' değildir. Aksine bu, sıkışmış ve sıkılmış insanların ağır işiten kulaklarına bas bas bağırılan bir kurtuluş önerisidir: Unutmak, yitirmektir! Kedilerini bile tanıdığınız sokakları, oyun bahçelerini, televizyonsuz odalarda dostlarla yapılan sohbetleri, selamlaşmayı yitirmek. Helal parayı, tasarrufu, cömertliği, açı toku, hastayı yaşlıyı düşünerek davranmayı, saygılı olmayı yitirmek. Domatesin kokusunu, karpuzun çekirdeğini, patatesin lezzetini yitirmek. Taşta tarihin, motifte kültürün, desende medeniyetin izsürümünü yitirmek. Hak etmeyi, had bilmeyi, sabır ve sebat etmeyi, olgunluğu, onurluluğu, utanmayı, adil ve vicdan sahibi olmayı, nezaketi, zarafeti zaman ve mekânın bütün izdüşümlerinde yitirmek. Bunlar yittiğinde, yani yürek (hatıra) ve bellek (hafıza) yittiğinde ne kalır ki geriye; işlevini yitirmiş et, kemik yığını! Huzursuz, kararsız ve yararsız kıpırdanmalar... Karışık kafalar ve oradan çıkan, ne geçmişini ne çağını ne geleceğini tanımlayabilen anlamsız -köksüz- bir savruluş yalnızca. Savrulan yüreklerin üretebildiği, güdük sevgiler. Aidiyetsiz bir sahiplik, sahip çıkılamamış bir aidiyet; yani asabiyet, yani itaat, yani teslimiyet! Baktıran ama göstermeyen, duyuran ama işittirmeyen, doyuran ama beslemeyen, çok acıtan ama yitirdiği, bitirdiği, götürdüğü onca şeyi hiç hissettirmeyen, elmaslarımızı alıp yerine parlatılmış cam parçaları veren bu 'çiğ çağ'ın yıkıcı etkisinden bizi görece kurtaracak, koruyacak olan üç şeyse; akl-ı selim, kalb-i selim, zevk-i selim. Yani doğru akıl, temiz kalp, üstün beğeni. Yani sağduyu, gönül, estetik. Yani doğruluk, iyilik, güzellik. Başka da bir yol yok!
"... giden ay tutulur mu oy demirci demirci bala tuz katılır mı çalsana aslan davulcu şu uzun gecelerde oy demirci demirci yalnız yatılır mı çalsana aslan davulcu
şu taşı kaldırsalar oy demirci demirci yılanı öldürseler oy demirci demirci güzel seven yiğidi oy demirci demirci cennete gönderseler çalsana aslan davulcu
kara taş boyanır mı oy demirci demirci öpsem yar uyanır mı çalsana aslan davulcu sen orada ben burda oy demirci demirci buna can dayanır mı alsana aslan davulcu
yolda buldum bir namlu oy demirci demirci kaşları gamlı gamlı çalsana aslan davuldu iki gerdan arası oy demirci demirci istiyor delikanlı çalsana aslan davulcu ..." -anonim-
| "1 KİŞİ" ARANIYOR! |
Demirci için hazırlanan bu sitenin içeriğine dair zenginleştirmeyi (araştırma, fotoğraflama, yazma...) Demirci'de olmadığımız için yapamıyoruz. Bu konuda yardımcı olabilecek YALNIZCA VE SADECE "1 KİŞİ" ARIYORUZ!
İÇERİK YARDIM TALEBİ: Bu blog site –TASLAK- mahiyetindedir. İçerik, başlık/konu itibariyle genel olarak belirlenmiş ancak içeriğin yazılı ve görüntülü olarak detaylı anlatımı(Demircili olmak ancak Demirci’de ol-a-mamak nedeniyle)tamamlanamamıştır. Bu yönüyle içerik, geliştirilmeye açıktır.
Bloga, her yaş ve konumdan Demircilinin (Demirciliolmasa bile ortak değerlere sahip olma yönünden yöre insanının)katkısı beklenmektedir. Hafıza, unutmamak; hatıra, yad etmek için değildir sadece. Tarihî ve kültürel mirastan hareketle hafıza ve hatıra oluşturmak, gelecek neslin hesabına ama bizim namımıza yazılan bir borcun -hiçbir karşılık beklemeden- ödenmesidir.
Türk edebiyatında 'köy romanı' geleneğini ve 'köy gerçeği' olgusunu başlatan (ve bu olgunun başka alanlara da, örneğin Türk sinemasına geçmesine sebep olan), UNESCO ödüllü yazar Mahmut Makal'ın köyü, Demirci kasabası...
| DEMİRCİ KASABASI |
Demirci, Aksaray ili, Gülağaç ilçesine bağlı, 1957 yılında belediye tüzel kişiliğe kavuşan, Kapadokya bölgesinde yer alan, 4 mahallesi ve 5.000 civarındaki nüfusuyla tipik bir İç Anadolu kasabasıdır.
Blog, -taslak mahiyetinde- gelecek için hafıza, geçmiş için de hatıra yüklü bir tarih ve kültür mirası oluşturma / bırakma amacıyla hazırlanmıştır.
Bir de unuttuklarımızı hatırlamak, hatırladıklarımızı unutmamak, unutmadıklarımızı -belki- uygulamak için...
| İLAN TAHTASI |
Demirci'nin tarihî ve kültürel birikimine ait her türlü unsuru kayıt altına alarak geleceğe taşımaya çalışan bu site, sözlü, yazılı ve görsel bilgilerle daha da geliştirilmeye, zenginleştirileye açıktır. Her türlü bilgiye muhtaçtır. Konuyla ilgili bilgi, belge sahibi olanlar, tarihî ve kültürel mirasımıza sahip çıkma çabasına destek olmak için paylaşmak istedikleri bilgileri tarafımıza ulaştırabilirler.
Demirci kasabasının sosyal ve kültürel haberleşme amaçlı e-posta grubu. Demircililerin sanal âlemde tanışma, buluşma, haberleşme ve sosyal bir 'değer' üretme amacıyla kullandıkları iletişim ağı. Katılın!
Eski ve metruk evleri yıkmak, harabe olarak bırakmak yerine 'elbirliğiyle' restore ederek Türkiye'ye -Dünya'ya- örnek olan, ilçelerini Anadolu'nun en büyük açık hava müzesine dönüştüren, tarihî ve kültürel dokuyu bozmadan sürdürülebilir yerel bir kalkınma modeli oluşturarak yılda 400 bin turisti, kültür turizmi kapsamında ağırlayan Beypazarı'nın yaptığını kendi çapında Demirci de yapabilir/mi!
Neden olmasın! Çünkü, Demirci Etnoarkeolojik bakımdan önemli bir yerleşim bölgesidir.
| ASSOS ÖRNEĞİ |
Çanakkale'nin Assos (Behramkale) köyü, Assos Vakfı öncülüğünde sürdürülebilir yerel/bölgesel kalkınma projesini tarihî ve kültürel dokusunu koruyarak başarıyla uygulayan, tarihî ve kültürel dokuyu sadece korumakla kalmayıp onu geliştirerek yaşamın içine dahil eden, ekonomik ve kültürel kalkınmayı başararak yöreyi kültür ve sanat mekânı haline getiren bir güzel köy!
Bunu Demirci de başarabilir/mi!
| YEREL KİMLİK |
Nereye gideceğini, giderken neleri taşıyacağını kestirmek; nereden geldiğini, gelirken neleri taşıdığını bilmeyi ve onları unut/tur/mamayı gerektirir.
| ONCA ŞEY BUNCA ŞEY İNCE ŞEY |
ah, kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya yitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mı bakıp kapatıyorlar geceye giriyor türküler ve ince şeyler...
durup ince şeyleri anlamaya kimselerin vakti olmasa da... (belki) bir gün birileri ötegeçelerden ıslık çalarlar, yanıt veririz. -gültenakın-
| UNUTMAK YİTİRMEKTİR! |
| S O N U Ç |
Hafıza ve hatıra amaçlı blog site, o zamanlara yetişmiş birilerinin geçmişe dair bir kaç hayal karesini gözlerinin önünden geçirmesine, o günleri özlemle yâd etmesine küçük bir katkı sağladıysa bu herhalde iyi bir şeydir.
O halde bin kez anlatmış, göstermiş olsanız bile bir kez daha anlatın, gösterin; unut/tur/mamak için...
1 yorum:
Reklam rehber olarak siteniz çok ilginç ve dikkat çekici bulduk böyle bir blog oluşturduğunuz için sizlere teşekkür ederiz.
Yorum Gönder